Beşiktaş Kulübünün 13 Ekim, çoğunluk sağlanamazsa 20 Ekim Pazar günü yapılacak olağanüstü seçimli kongresinde başkanlığa aday olan Serdal Adalı, kendisi dahil hiçbir yöneticisinin kulübe verdiği parayı geri almayacağını söyledi.
Akatlar No1903’te Beşiktaş’ı takip eden gazetecilerle bir araya gelen Adalı, “Taraftarımız paranın doğru kullanıldığından emin olduktan sonra bize para verir. Ben de yönetimdeki arkadaşlarımız da Beşiktaş’a verdiğimiz parayı geri almayacağız. Alacağı olanlar parasını geri almayacak. Yönetime alacağım arkadaşlara ‘parayı almayacaksınız’ şartını sunuyorum. Bu iş gönül işidir. Beşiktaş’a hizmet etmek isteyenin para pul almaması lazım.” diye konuştu.
Beşiktaş’ta hiçbir eski başkanın devamı olmadığını belirten Serdal Adalı, şunları kaydetti:
“Ben hiç kimsenin devam değilim. Böyle bir söylem bana ayıp olur. Birilerinin devamı aranıyorsa o şu anda zaten var. Ben Beşiktaş’a Fikret Orman’la girmedim. Zamanında Fikret Orman’a da muhaliftim ama bunu göz önünde yapmadım, aradım kendisine söyledim. Başkanla bir araya gelip Beşiktaş’ı konuşuyorduk. Mali sıkıntılarda hemfikirdik. Başkan ‘Dışarıda bekleme bizimle mücadele et’ dedi. ‘Takım kötü gitsin, bir şey olsun’ diye bekleyecek değilim. Ne faydam oldu onu Allah bilir. Geldim elimi taşın altına soktum. Mali açılardan buralara geleceğini biliyordum. Dışarıda kalsam bu seçim döneminde bugün avantajlı olabilirdim. 6 ay çalıştım diye insanlar beni suçlayacak değil. Beşiktaş’ın ihtiyacı olmuş ben de gelmişim. 6 ay çalışan mı 6,5 sene çalışan mı devamıdır. Bu algı değişik bir hal aldı.”
Siyah-beyazlı camianın önceliğinin birlik ve beraberlik olduğunu dile getiren Adalı, “Beşiktaş’ın birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Herkesi dinleyerek camiayı toparlayacağıma inanıyorum. Birbirimizle uğraşmaktan dışarıyla mücadele edemez hale geldik. Yönetim taraftardan, taraftar camiadan kopmuş durumda.” değerlendirmesinde bulundu.
Beşiktaş’ta seçimin ertesi günü ödeme yapılması gerektiğini vurgulayan Adalı, şöyle devam etti:
“Pazar günü seçim var, pazartesi ödeme var. Pazartesi neşter değil ameliyat günü. Önceliğimiz birlik ve beraberlik, parayı buluruz. İç huzuru bulmak hepsinden önemli. Başarı gelince her şey oluyor ama iç huzura ulaşmak daha önemli. Bunların hazırlığını yaptık. Bütün adaylar bunu biliyor. Hala bu ödemelerin planını yapıyoruz. Kulübün ödemeleri ile hala ilgileniyoruz. Ocak ayında mutlaka transfer yapacağız. Futbola bütçe yaptık ve transferleri ona göre yaptık. Bütçeye zarar vermeden devre arasında transfer yapacağız. Santrafora ihtiyacımız var, bu transfer döneminde de son ana kadar almak için devam ettik. Yapmak için transfer yapmayız. Bu işte en iyisiyim, gider alırım.”
Bu yıl yapılan transferlerin iyi oyuncular olduğunu kaydeden Adalı, “Bu seneki transferler iyi transferler. Ali Naibi’nin scout ekibi ile yaptığı transferler. 5-6 ay izlenmiş, scout tarafından takip edilip hocanın onayı alınmış transferler. Bu oyuncular Avrupa’nın üçüncü liginden alınmadı. Milli takımlarında oynayan oyuncular. Kalitelerinden eminim. Bu takımın şampiyonluk şansı devam ediyor. Tyler Boyd’dan hala umutluyum. 6-7 hafta sonra takımın birbirine alışacağını, sistemin oturmaya başlayacağını biliyordum. Diğer takımlarda da durum ayrı. Çok transferle başarı gelecek diye bir şey yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Serdal Adalı, “Seçim sürecinde futbol takımı üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Bu takım iyi gidecek. Son haftaki galibiyet ve oyun umut verdi.” ifadelerini kullandı.
Geçmiş yönetimlerden hesap sorma konusunu cevaplayan Adalı, “Hesap sorma işini 10 senedir dinliyoruz. Başkan olduktan sonra geçtiğimiz 7 seneyi, kendi içinde olduğum dönemi de inceleteceğim. Kimsenin bundan korkusu yok. Kimsenin bir hatasını göreyim gereğini yaparım.” dedi.
Gelir modelleri üretmek için çalışmalar yapacaklarını ifade eden Serdal Adalı, şunları söyledi:
“Sponsorlarla, başka kaynaklarla para bulacağız. Bu iş zengin başkanı falan geçti. İpotek çok önemli değil. Parayı verince kaldırılır. Mevcut sponsorlarla büyük bir toplantı yapmayı planlıyorum. Takımın iyi gitmesi markalarına bir şey katıyor. Firmaların 5 verirken 3 verdiği döneme denk geldik. Sponsorlardan rakamları güncellemelerini isteyeceğiz. Beşiktaş’a yeni varlıklar, gelir getirecek bir şeyler yapmak lazım. Seba’nın Fulya’nın tapusunu aldığı gibi, Beşiktaşlıların desteğiyle gelir getirebilecek çalışmalar yapacağız. Ümraniye’nin tapusunu almaya çalışacağız. Öz kaynağa dönmeden bu giderleri düşüremeyiz.”
Adalı, öz kaynağa dönüşün en büyük projelerinden biri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Öz kaynağa dönüş en büyük projemiz. Ümraniye’de Beşiktaş akademinin inşaatına başladık. Altyapının komple konaklayacağı bir yer yapıyoruz. Akademiyi bu sene bitireceğiz. İçeride bir param var, 10 sene önce 6 milyon dolar vardı. O para Türk lirasına çevrildi, 6 milyon 700 bin lira para kaldı. Türk lirasına çevirdiler, içerideki paramı bir gün sormadım. Beşiktaş Akademi’nin geri kalan kısmını bu parayla yapacağız. Seçimi kazanamasam da bu akademiyi yapacağım.”
Amatörlerin olmazsa olmazları olduğunu kaydeden Adalı, “Amatör branşların bütçesi 10 milyon dolar. Borçların içinde geliri olmadan 10 milyon dolar gideri var. Yeni kanunla parayı alıp döndürmeye çalışıyoruz. Amatörler olmazsa olmazımız. Bu sene öyle gerektiği için bütçelerini azalttık. Akademiyi yapalım, 5 sene sonra başka Beşiktaş izleriz.” ifadelerini kullandı.
Profesyonelleşmeye önem verdiklerini kaydeden Adalı, yönetime eski futbolculardan birini almak istediğini belirterek, “Profesyonelleşmeye önem veriyorum ve devam ettireceğim. Başkanla çalışanlarlardan ayrılmak isteyenler olabilir ama bu yapıyı bozmayacağız. Bunun başında futbol geliyor. Altyapıya genç bir arkadaşımızı koyduk bu yapıyı devam ettirmek için. Futbolun içinden gelen insanların yönetmesine katılıyorum. Kimimiz inşaatçı, kimimiz eğitimci, kimimiz doktoruz. Kulübü yönetmekle futbolu yönetmek ayrı şeyler. Araştırıyoruz, ‘bu sorumluluğu alırım’ diyebilen efsanelerimizden biriyle çalışırız.” şeklinde konuştu.
Ricardo Quaresma’nın siyah-beyazlı takımdan ayrılma sürecini anlatan Adalı, şunları söyledi:
“Quaresma’yı çok severim. Beşiktaş’a gelmeden önce de hayranıydım. Yöneticilik zamanında çocuğumdan çok onunla ilgilendim. Önceki yönetim geldiğinde hak etmediği şekilde yolladılar. Havaalanından ben yolladım. Nasıl getirdiysek öyle yolcu etmek bizim duruşumuzda var. Şampiyonluklarda faydalı oldu. Devre arasında eve geldi ve ‘Eşim Türkiye’de kalmak istemiyor. Takım bulursam gitmek istiyorum’ dedi. ‘Devre arasında olmaz’ dedim. Duydum ki karısı eşyalarını toplamış. Son gün ‘kalıyorum’ dedi. ‘Sezon sonunda gidersin’ dedim. ‘Gideceğim, kalacağım diyorsun karar ver’ dedim. Kamp başladığında sordum, ‘kulüp yok’ dedi. Riva’ya götürdük. Yerine birilerini almamız lazım ama bunu göndermeden alamayız. Yönetimden yolumuzu ayırma kararı çıktı, transferin bitmesine 1 hafta kalmış. 6 aylık sürede talepler hep kendisinden geldi. Gittiği gün alacağı yoktu. Haksız şekilde gitmesine ben müsaade etmem ama her defasında gitmek isteyen kendisiydi. Büyük ihtimalle menajerler kafasını karıştırdı. Buradan jübile yapıp yollamak en büyük isteğimdi.”
Yapılmayan üyeliklere değinen Adalı, “Üyeliklerin yapılmamış olmasından ben de rahatsızım. Küçük oğlumu üye sanıyordum ama öğrendim ki o da yapılmamış. Kongre üyeleri ile ilgili bir çalışma yapacağız. Camianın önde gelenlerinin ilgisi, teveccühü beni mutlu ediyor.” dedi.
Hapishanede geçirdiği günler ile ilgili bir soru üzerine Adalı, “Konu Beşiktaş olunca ‘başıma ne geldi ne gelecek’ diye düşünmüyorum. İnsanın özgürlüğünden daha değerli bir şey yok.” şeklinde konuştu.
Adalı, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı’na adaylığını koymayacağını kaydederek, “Beşiktaş’ın yapılacak daha önemli işleri var. Fikret Orman’ın görevi zamansız bıraktığını düşünüyorum. Aday olsun diye baskı yaptık ama kararlılığını gördüm. Şahsi düşüncesine saygı duyarım.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Beşiktaş Postası