Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi Fatih Terim Fonu hakkında bir yazı kaleme alarak, davanın gizli tanıklarından birinin Seçil Erzan’ın bir miktar parayı İsviçre’ye kaçırdığını söylediğini yazdı.
Bugünkü yazısında Fatih Terim Fonu‘na değinen Abdülkadir Selvi, “Her şey var ama bir şey yok. Adına fon kurulduğu iddia edilen Fatih Terim yok. Tüm bu işlemlerin yürütüldüğü Denizbank yok. Bir de ortada para yok” ifadelerini kullandı.
Seçil Erzan’ın ifadesinde, “9 Nisan’da beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğü’ne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka dışında yaptım diye söylettirdiler” dediğini hatırlatan Selvi şöyle devam etti:
“Bankanın açıklamasında yer alan, “Hatta bana o kadar iyi davranıyorlardı ki, tam olarak durumun ne olduğunu dahi anlayamamıştım” sözünün hikmeti sonradan anlaşılıyor.
Seçil Erzan, “9 Nisan Pazar günü akşam saatlerinde, bu sefer Hakan Ateş bankaya geldi. Bulunduğumuz toplantı salonuna girerek, ’Kızım biz zaten insanların parasını vereceğiz ama ortada bir enkaz var, kimden ne aldıysan söyle zaten bu bir zimmet değil, zimmet olsa sen yıllarca içeride çürürdün, bu sebeple de kendin banka dışında ne aldıysan onları söyle, sen bizi koru biz de seni koruruz’ dedi” denildiğini anlatıyor.”
45 milyon dolar gibi bir paranın ortada olmadığını yazan Abdülkadir Selvi, “Şu ana kadar da paranın nerede olduğuna dair bir bilgiye ulaşılamadı. Ben Ali Yörük’ün günlük Bulgaristan’a giriş-çıkış yapmasından dolayı acaba parayı bu ülkeye mi kaçırdılar diye sormuştum. Bir gizli tanığa göre ise para İsviçre’ye kaçırılmış.” dedi.
Selvi yazısını şöyle devam ettirdi:
“Bir bankacının eşinin yakını olduğunu söyleyen gizli tanık, Seçil Erzan’ın topladığı paranın üst düzey bir bankacıyla birlikte İsviçre’ye taşındığını iddia ediyor. Bu işte aracı olan akrabasının ise kısa sürede zengin olduğunu anlatıyor.
Şimdi mahkeme, Seçil Erzan’ın yurtdışına çıktığı tarihler ve hangi ülkeye gittiğini araştırıyor. Seçil Erzan’ın birlikte yurtdışına gittikleri üst düzey bankacı kim acaba?”