Siyasi parti yetkilileri, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna gerçekleştirmeyi planladığı operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki amacının, terör unsurlarını temizlemek, sınır güvenliğini sağlamak, mültecilerin yurtlarına dönüşünü sağlayacak güvenli bir bölge oluşturmak olduğunu söyledi.
Türkiye’nin kimsenin toprağında gözü olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Arap, Kürt veya Türkmen kardeşlerimizle bir sorunumuz yok. İç siyasi hesaplarla veya başka nedenlerle, kim ne derse desin, Türkiye Cumhuriyeti milli menfaatleri doğrultusunda cesur, kararlı ve akılcı politikaları egemen bir devlet olarak geliştirmeye ve uygulamaya devam edecektir.” diye konuştu.
AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da “Türkiye’nin, Suriye sorunuyla hayati derecede önem taşıyan ‘güvenli ara bölge’ tezini işin başında kabul ettirebilmiş olsaydık, bu coğrafyada terörist unsurlar azgınlaşamayacak, mülteci sorunu bugünkü boyutta olmayacaktı. Dolayısıyla zaman kaybı, başta ülke güvenliği olmak üzere, riskleri azaltmadı, artırdı. Operasyon bölgesindekiler üzerinde hami konumunda gözüken ABD’nin oyalama stratejisi sonrası ‘çekiliyorum’ demesi, Türkiye’nin haklılığının teyidi ve teslimidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgede yuvalanan terör örgütünü tamamen ortadan kaldırarak, Türkiye’nin güvenliğini sağlamaya kararlı olduklarının altını çizen Yazıcı, “Suriye’de bir terör devletine asla müsaade edemeyiz. Bundan asla taviz vermeyeceğiz. Oynanan oyunu bozmak için masada planlamalarımızı yaptık, şimdi sahada bozmak için harekete geçiyoruz. Yapacağımız harekat, Suriye’ye de barış ve istikrarın gelmesine katkı sağlayacaktır.” dedi.
Yazıcı, “Zor bir coğrafya, zor ama çok kıymetli bir operasyon. Bu çetin mücadeleden başarıyla çıkacağız. Başaracağız, başarmak zorundayız. Allah aziz milletimizi, kahraman Mehmetçiklerimizi korusun. Vakit birlik olma vaktidir.” ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin ise sınır ötesi harekatın Türkiye için bir tercih değil tarihi bir zorunluluk ve sorumluluk olduğunu söyledi.
Türkiye’nin amacının bir taraftan bölgeyi terör unsurlarından temizleyerek sınır ve sınır ötesi güvenliğini sağlamak, diğer taraftan da Suriye’nin barış ve huzuruna katkı sağlamak olduğuna işaret eden Şahin, “Kahraman ordumuz her göreve hazırdır. Milletimizin ordumuza güveni ve inancı tamdır. İstiklalimiz ve istikbalimiz için terörle mücadelemiz sınırlarımız içinde ve dışında kesintisiz ve tavizsiz bir şekilde kararlılıkla sürecektir.” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya da son yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak ABD Başkanı Donald Trump’a tepki gösterdi.
“Amerika kendi işine bakacak, Amerika oradan Orta Doğu’ya ve Türkiye’ye ayar çekmeye çalışmayacak.” diyen Kaya, “ABD Başkanı Trump haddini bilecek. Burası Türkiye, yedi düvele karşı mücadele etmiş Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesi burası. Atatürk, yedi düvele karşı nasıl başarmışsa biz o nesilden geliyoruz.” ifadesini kullandı.
ABD’nin ve Rusya’nın kendi çıkarları için Orta Doğu’yu kan gölüne dönüştürdüğünü belirten Kaya, iki ülkenin şimdi de Türkiye’yi bu bataklığa teslim etmek istediğini savundu.
Kaya, şunları kaydetti:
“IŞİD’in militanlarını beslediler, oraya yerleştirdiler, Taliban’ı besledikleri gibi. Şimdi de Türkiye’yle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Türkiye olarak aklımızı başımıza alacağız, bize Amerika’dan dost olmaz. Bunu bileceğiz. Biz Suriye ile Ankara-Şam hattını kuracağız, burası ‘barış hattı’dır. Daha önce defalarca söylediğimiz gibi Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı OBİT’in kurulması lazım. İran, Irak, Suriye ve Türkiye, bu dörtlü oturacak, bu bölgenin sorunlarını birlikte çözeceğiz. Ne Amerika’ya ne Rusya’ya ne Çin’e bizim ihtiyacımız yok. Bunlar bir gün yanımızda gibi gözüküyorlar, bir başka gün başka yerde. Orda IŞİD’den diğer tüm örgütlere silah ve mühimmat teslimatı yaparken, bugün de başka bir noktaya geldiler.”
CHP olarak kahraman Mehmetçiklerden birinin bile burnunun kanamasını istemediklerini vurgulayan Kaya, “Artık şehit cenazelerini kaldırmak istemiyoruz. Bu işler savaşla çözülmez. Barışın yolu da İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kurmasından geçiyor. Bir an önce iktidarın Suriye ile Şam’la mutlaka görüş alışverişinde bulunup buradaki sorunu çözmesi lazım. Türkiye’nin bir santim toprağına göz dikenin gözünü oyarız, kimsenin toprağında da gözümüz olmaz.” değerlendirmesinde bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı, Türkiye’nin egemenlik haklarıyla birlikte toprak bütünlüğünü savunmak için uluslararası hukuktan doğan meşru imkanlarını kullanarak terörle mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü kaydetti.
Kalaycı, Milli Güvenlik Kurulu’nun 30 Temmuz’da yaptığı toplantı sonrasında yayımladığı kararı hatırlatarak, şunları söyledi:
“Suriye sınırı boyunca var olan otorite boşluğunun ülkemizi hedefine alan tehdide dönüştüğü, bölgenin terör örgütlerinden temizlenmesi amacıyla bir barış koridorunun inşası gündeme alınmıştır. Türkiye güvenli bölge talep ve tasavvuruyla huzurun, güvenliğin, istikrarın, barışın, bütünlüğün, kardeşliğin yanında; bölücünün, zalimin, hainin, cani emellerin karşısında olduğunu göstermiştir.”
TSK’nın Fırat’ın doğusuna yapacağı harekat için tüm hazırlıklarını tamamladığına dikkati çeken Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiç kimseden müsaade alacak halimiz yoktur. Hiç kimseye diyet borcumuz yoktur. Hiç kimseye eyvallahımız da olmayacaktır. Türkiye milli güvenliğini müdafaa azmindedir. Bundan hiçbir ülke rahatsız olmamalıdır. Son derece meşru ve hukuki olan bu tutum, aynı zamanda mazlumlara ümit, terör tehdidi altındaki masumlara huzur vaadidir. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıdır, riayet etmektedir.”
Kalaycı, yaptırım tehditleri, ekonomik baskılar, siyasi oyunlar ve diplomatik şantajların, Türk milletini haklı davasından geri döndüremeyeceğinin altını çizerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gözümüz karadır, zira mevzubahis vatandır. Şakamız yoktur, zira konu milletin bağımsızlığı ve güvenliğidir. Türk milleti duasıyla, desteğiyle ordusunun yanındadır. Küresel ve bölgesel senaryo yazanların karşısında 82 milyon tek kale, tek bilek, tek yürektir. Unutulmamalıdır ki beka için, bayrak için, mukaddes ve mukadderat için şehadet şerbetinden içmeye kalbi vatan sevgisiyle çarpan herkes, hepimiz varız, kuşku yok, hazırız. Allah’tan kahramanlarımıza muvaffakiyetler diliyorum. Allah kahramanlarımızı korusun, Türk milletini ve Türkiye’yi sonsuza kadar var kılsın.”
İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, Türk devletinin teröre en ufak bir tolerans tanıyamayacağını vurgulayarak, “Terörle mücadele kapsamında atılacak her türlü adımı desteklemek bizim için milli bir sorumluluktur. İçeride her türlü rekabet serbesttir ama devletimizin istiklali, istikbali mevzu bahis olunca memleketin tek vücut olması lazımdır, tek ses olması lazımdır. Hem oluşturulmaya çalışılan terör devletinin önüne geçilmelidir hem de bir evladımızın burnu kanamadan mevzu sıfır hatayla planlanabilmelidir.” şeklinde konuştu.
“Allah çocuklarımızı da muhafaza etsin. Ama sürecin şu tarafı çok mühim, başladığımız yere döndük. Çok ağır bedeller ödüyoruz. Biz Türk milleti ve devleti olarak bölgede kalbiyle olan bir devletiz ama bizim kalbimize bir akıl lazım. O yüzden başımızdaki yöneticilere akıl, feraset diliyorum.” ifadelerini kullanan Ağıralioğlu, “Terörle mücadelede alınan her türlü tedbirin arkasında bütün bir millet olarak tek vücut olmak gerektiğine inanıyoruz. Allah devlete, millete zeval vermesin.” dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de Fırat’ın doğusuna yapılacak bir askeri harekatın 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kadar önemli ve gerekli bir operasyon olduğunu vurguladı.
Destici, ABD Başkanı Trump’ın Türkiye ile ilgili açıklamalarına tepki göstererek, “ABD yönetimi bunu bildiği için hakkında azil süreci başlatılan başkanları ağzından, bu operasyonun sınırlı tutulması çabasıyla küstah açıklamalar yaptırmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Elbette ki bu küstah tehditler 3 bin yıllık kadim devlet geleneğine sahip Türk milleti nezdinde hiçbir karşılık bulmayacağı gibi kararlılığımızı daha da pekiştirecektir.” diyen Destici, şunları kaydetti:
“Hedef sadece, kuklalar değil, bölgeden çekilecekleri açıklanan ABD askeri dışındaki ‘kuklacı CENTCOM’ olmalıdır. CENTCOM’un görevi, PKK/YPG ile birlikte sınırımıza cephe 650 kilometrelik devasa bir alanda ihdas ettiği askeri, istihbari ve lojistik misyonlu üslerin desteğiyle Fırat’ın doğusunda hayata geçirmeye çalıştıkları özerk statüyü zaman içinde Kuzey Irak’taki yapıya sessiz sedasız eklemlemek. Bunun bir sonraki adımını öngörmek için strateji uzmanı olmaya gerek yoktur. Her şey apaçık ortadadır. Onun içindir ki bedeli ne olursa olsun, bu oyunu bozmak, bu tuzağı tarihin çöplüğüne göndermek, devletimizin bekası, ülkemizin birliği ve milletimizin istiklali ve istikbali için şarttır.”
Kaynak: NationalTurk