Hipokrat, MR, VAR, Sergen, hakem
NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın bu haftaki “Hipokrat, MR, VAR, Sergen, hakem” başlıklı yazısı;
Hipokrat Yemini:
“Tıp fakültesinden aldığım bu diplomanın bana kazandırdığı statü, hak ve yetkileri kötüye kullanmayacağıma, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, hastalarımı memnun edeceğime, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime, mesleğim dolayısıyla öğrendiğim küçük sırları saklayacağıma, hocalarıma ve meslektaşlarıma saygı ve sevgi göstereceğime dil, din, milliyet, cinsiyet, takım, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlükle ve onurla yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”
Bir mesleğin oluşumunu sağlayan en değerli kurgusu, bilgiye dayalı eğitim sürecidir. Ama en kutsal kurgusu, mesleğinin ‘ahlaki’ ve ‘etik’ kodlarıdır. Bunun içeriğindeki kutsallık bir inanç ritüelinden farklıdır. Çünkü, yaşama dair ve insan odaklı işlevin karşılığındaki uygulamaların değerler bütününü sağlamak amaçlıdır.
İnsan yaşamının kutsallığı üzerine icra edilen mesleklerin tamamında bir ‘and’ söylemi çerçevesinde onurlandırılır.
Ve araştırmalara dayalı çalışmalar sonucunda ortaya çıkartılan icatların tamamı bu ‘and’ çerçevesindeki ahlaki bütünlüğün üzerinden bir değer kazanır.
Ve tamamı gerçeği bulmak üzere tasarlanmıştır.
“Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), vücuttaki organ ve dokuların ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için manyetik alan ve radyo dalgalarının kullanıldığı bir tekniktir. Bir MRI makinesinin manyetik alanı geçici olarak vücudunuzdaki hidrojen atomlarını yeniden düzenler. Radyo dalgaları, bu hizalanmış atomların çok zayıf sinyaller üretmesine neden olur. Bu sinyaller insan vücudunun dilimli organın kesit MR görüntülerini oluşturmak için kullanılır.”
Cihazın da amacı gerçeği ortaya çıkarmaktır. İnsan yaşamının kutsallığı üzerine yapılan çalışmalar da bir yaşamın devamını sağlayacak ve hastalık tanısını koyacak cihazları kullanan hekimlerin etmiş olduğu yemin uyarınca ‘adil’ ve ‘doğru’ olmaları gerekmektedir.
Bu süreç içerisinde, hiçbir hekim var olanı saklayıp, olabilirliği kanıtlanmamış bir veri üzerine görüntüyü manipüle ederek hastanın hastalığı üzerine farklılık yaratamaz.
“VAR (Video Assistant Referee) sisteminde, bir futbol maçı sırasında saha dışında bulunan bir odada birçok ekran ve farklı açılardan kayıt yapan kameralar ile maçı takip eden hakem ve teknik eleman ekibi bulunmaktadır. Bu kişiler maç devam ederken orta hakemin net göremediği ya da yorumlamakta zorlandığı Gol mü? Değil mi? Ofsayt mı? Değil mi? Penaltı mı? Değil mi? Kırmızı Kart kararlarında doğruya en yakın kararı almasına yardımcı olmaktadırlar.”
VAR, futbolda ‘adil’ ve ‘doğru’ olmaya yardımcı olacak bir teknolojik sistemdir.
Rekabet koşullarının eşitlenmesi ve adaletli bir yarış olması bakımından uygulanan bu VAR sistemini, ne yazık ki kullanan hakem ve teknik elemanların hiçbiri herhangi bir yemin etmemişlerdir.
MHK da yemin etmemiştir. Hatta başkanlar, antrenörler ve futbolcular da mesleğinin adil ve hakkaniyeti üzerine yemin etmemişlerdir.
Peki, gerek var mı?
Dünyadaki uygulamalara bakınca olmadığı açıkça belli oluyor. Sadece mesleki ‘ahlak’ ve ‘etik’ değerlere önem vermek yeterli oluyor. Yeterlilikten kasıt; büyük bir saygının içeriğidir.
Sanırım bizim sorunumuz bu mesleki ‘ahlak’ ve ‘etik’ değerlerde başlıyor ve burada da futbol bitiyor. Artık futbolun bir manipülasyon oyun olduğu ortaya çıkıyor. Federasyon ve MHK ile başlayan manipülasyon oyunu sahada hakemlerle organize ediliyor. Maalesef hepimiz buna ya alet oluyoruz ya da seyirci kalıyoruz.
Bir teknoloji ürünü olan VAR sitemini bile manipüle eden bir kurgunun veremeyeceği zarar yoktur.
Ne yazık ki süreç içindeki bazı doğruların korunmasının bedeli de ortaya çıkıyor. Sergen gibi dürüst oyunu savunan bir antrenörün talebi, sistemi koruyan hakem tarafından bertaraf edildi.
Sergen’in adalet talebine, hakemin kasıtlı ve şiddetli tavrının dayanağı, ona verilen görevin ahlaki bütünlüğünün koruyucu güveni değildir, istenilen dizayn talebinin icraatıdır.
Bizde futbol, son derece modern görünümlü ‘arena’ kimlikli bataklıklar da oynanıyor.
Bizdeki yetenek, kimse üstüne çamur sıçratmıyor.
The post Hipokrat, MR, VAR, Sergen, hakem appeared first on NationalTurk.
Kaynak: NationalTurk