Mitolojide ve Kutsal Kitaplarda Zeytin Ağacı!
Zeytin ağacı Yunan Mitolojisinde Zeka, Bilgelik ve Stratejik tanrıçası olan Athena’nın sembollerinden birdir, şöyle ki, Atina’nın yarı insan yarı ejderha olan mitolojik kurucusu ve ilk kralı Kekrops, şehrin koruyucusunu ve temsilcisini belirlemek ister. Bu önemli görev için Olimpos tanrıları arasında iki güçlü aday vardır. Denizler ve Deprem Tanrısı Poseidon ve Bilgeliğin Tanrıçası Athena.
Kral bu iki aday arasında seçim yapamaz, bu nedenle bir yarışma önerir. Her iki aday da şehre bir armağan getireceklerdir, hangi armağan daha değerli bulunursa o tanrı şehrin temsilcisi olmaya hak kazanacaktır.
Poseidon hemen mızrağını toprağa saplar, sapladığı yerden sular fışkırır ve birden bir gölet oluşur. Ama ne yazık ki su tuzludur ve şehre hiç faydası olmaz.
Sıra Athena’ya geldiğinde, yere eğilir ve toprağa bir zeytin fidanı diker. Tanrıçanın gücüyle bir anda büyüyen ağaç kralı ve Atinalıları büyüler. Bu ağacın gölgesinde dinlenip serinlenir, meyvesi ve meyvesinden elde edilen yağı, aydınlanmak için ve gıda maddesi olarak kullanılabilir. Gövdesi ev yapımında, odun olarak ta ısınmak için işe yarar.
Böylesi faydalı bir ağacı şehre kazandıran Athena, şehrin temsilcisi ve koruyucusu olarak seçilir ve şehir bundan böyle onun adıyla, Atina olarak anılır.
Zeytin Ağacı eski Yunanlara göre dünyadaki ilk ağaçtır!
Zeytin’in mitolojik geçmişi Yunan mitolojisinden çok daha eskiye, Sümer Mitolojisine kadar gider. Mısır Mitolojisinde Tanrıça İsis’in meyvesi, Tanrı Ra’nın aydınlanma sembolüdür, tıpkı Yunan Mitolojisinde Prometheus’un Zeus’a karşı dünyayı, insan oğlunu aydınlatan meşalesinde kullandığı zeytin yağı gibi.
Zeytin Dalı ve Güvercin Neden Barışı Simgeler?
Mitolojiden yola çıkmamız gerekiyor çünkü bu çok eskiye dayanıyor. Sümerlerin ünlü Gılgamış Destanı’dan üç büyük semavi kitaplara; Tevrat, İncil ve Kuranı Kerim’de da yer alır, barışın ve bilgeliğin, bereketin ve sağlığın simgelerinden biridir. Kutsal metinlerde yer alan Büyük Tufan’da, Nuh Peygamber tufan biraz durunca güvertesinden beyaz bir güvercin uçurur. Bu beyaz güvercin bir müddet sonra ağzında bir zeytin dalı ile döner. Böylece Nuh peygamber suların çekildiğini ve tufanın bittiğine kanaat getirir. Bundan dolayı beyaz güvercin ve zeytin dalı barışın simgesi olarak yıllardan beri süre gelmiştir.
Yaşanılan bu olay Ağrı Dağı’nda mı yoksa Cudi Dağı’nda mı geçtiği konusunda dinlere göre farklılıklar gösterir fakat Zeytin dalını Nuh’un saldığı güvercin tarafından Anadolu’dan başka bir yerden almadığı da kesinlikle değişmiyor!.
Eğer Judaism ve Hristiyanlığa göre Nuh’un Gemisi Ağrı Dağı’nda karaya oturdu ise, zeytin ağacının en yakın olduğu yer Çoruh Nehri boyunca Artvin vadileridir, yok İslam inancına göre Cudi Dağı ise Cudi Dağı’nın bulunduğu Şırnak Silopi de dahil Mardin, Şanlıurfa ve Gaziantep’e doğru zeytin ağacı öteden beri vardır.
O halde Nuh Tufanı’na Hristiyan ve Yahudi gözüyle bakarsak, güvercinin zeytin dalını Artvin’den aldığına, İslam gözüyle bakarsak Şırnak, Mardin, Gaziantep ve Şanlıurfa dolaylarından aldığına kanaat getirebiliriz.
Güvercin’in bulduğu zeytin dalı Tufan’ın bittiğini ve yeryüzünde sükunetin hakim olduğunu huzurla gemiden inileceğini müjdeler.
İşte o günden beri zeytin dalı ve beyaz güvercin barışın, sükunetin sembolüdür.
Zeytin ağacı hayattır kültürdür ve anavatanı Doğu Akdeniz ve Ege’dir, Anadolu’nun ana gibi yüce bir ağacıdır!
Metin Yılmaz / NationalTurk
Kaderine terk edilmiş saklı tarih; Vazelon Manastırı!