Oylama sonucu, Başbakan Boris Johnson’ın parlamentoda aldığı ilk kritik yenilgi oldu.
Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti hükümeti, dün bir milletvekilinin Liberal Demokrat Partiye geçmesiyle parlamentodaki çoğunluğunu kaybetmişti.
Dün akşamki oylama, milletvekillerine parlamentoya anlaşmasız Brexit’i önlemeye dönük bir yasa tasarısı sunma imkanı verecek.
Avam Kamarası’nın yasama işlemlerini bugün tamamlaması halinde tasarı parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarası’na havale edilecek.
Muhalefet partileri perşembe günü Lordlar Kamarası’ndaki süreci de hızla tamamlayarak, tasarıyı cuma günü yasalaştırmayı hedefliyor.
Çıkarılacak yasanın, İngiltere ile AB arasında bir Brexit anlaşmasına varılamaması halinde hükümeti AB’den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakacak şekilde formüle edilmesi bekleniyor.
Başbakan Johnson, oylamanın ardından yaptığı konuşmada, parlamentonun anlaşmasız Brexit’i önleyecek bir yasa çıkarması halinde ülkeyi erken seçime götürmek için bir teklifi parlamentoya sunacağını açıkladı.
Ancak İngiliz yasalarına göre erken seçim kararı parlamentoda 3’te 2 çoğunlukla alınabiliyor. Boris Johnson’ın, erken seçim kararı için muhalefetin desteğini alma zorunluluğu bulunuyor.
Başını İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in çektiği muhalefet bloğu ise anlaşmasız Brexit’i kesin bir şekilde önlemeden önce erken seçim kararına destek vermeyeceğini ilan etti.
Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti şu anda Kuzey İrlanda’nın İngiltere ile birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisinin (DUP) 10 milletvekilinin dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti olarak iktidarda bulunuyordu.
Dün yapılan oylamada 21 Muhafazakar Parti milletvekili hükümete karşı oy kullandı.
Boris Johnson, muhalif milletvekillerini, “hükümete karşı oy kullanmaları durumunda gelecek seçimde milletvekili listesi dışında bırakmakla” tehdit ediyordu.
Başbakan Johnson, geçen hafta parlamentoyu 9 Eylül-14 Ekim tarihlerinde 5 hafta tatil etme kararı almıştı. Johnson bu adımıyla milletvekillerine anlaşmasız Brexit’i önleyecek yasa çıkarmak için yeterli zamanı bırakmamayı hedefliyordu.
Parlamentoyu tatil kararı muhalefet partileri tarafından “darbe” diye nitelendirilirken, hafta sonunda İngiltere’de 30’dan fazla kentte protesto gösterileri düzenlenmişti.
Boris Johnson’ın talebi, İngiltere ve İskoçya’da mahkemeye de taşındı. Aralarında eski başbakanlardan John Major’ın da bulunduğu çok sayıda siyasetçi ve sivil toplum temsilcisinin, Johnson’ın kararına karşı açtığı ortak davalardan 2’sinin de bu hafta görülmesi bekleniyor.
Başbakan Johnson, 31 Ekim’de anlaşma olsun veya olmasın İngiltere’yi AB’den ayırmaktaki kararlılığını sık sık yineliyor.
Eski Başbakan Theresa May’in AB ile vardığı Brexit anlaşması parlamentoda 3 kez reddedilmişti.
Johnson, May’in istifa kararı almasının ardından Muhafazakar Partinin yaklaşık 150 bin üyesinin oylarıyla başbakanlık görevine seçilmişti.
İngiliz parlamentosu, 29 Mart’ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit’i yasa çıkartarak engellemiş, hükümet AB’nin de onayıyla Brexit’i 31 Ekim’e ertelemişti.
İngiltere, 2016’daki referandumda yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma kararı almıştı.
Kaynak: NationalTurk