Uzun zamandır İsviçre’de yaşayan 14 Türk vatandaşının 2017 yılında Türk komşuları tarafından İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne ‘terör örgütü üyesi’ olarak ihbar edilmesi yargıya taşındı.
Yaklaşık 15 yıldır İsviçre’nin Lozan şehri yakınlarında ikamet eden ve çoğu İsviçre vatandaşı 14 Türk’ün yakından tanıdıkları Türk kökenli bir çift tarafından “terör örgütü üyesi” suçlaması ile ihbar edildiği öne sürüldü.
İhbar edilen kişiler, polis dosyalarına ulaşarak toplu şekilde mahkemeye başvurdu.
Euronews’ten Gülsüm Alan’a konuşan söz konusu kişilerin Avukatı Duy-Lam Nguyen müvekkillerinin belli bir dini düşünceyi savunduğunu ancak bu durumun “İsviçre Ceza Kanunu’nun ifade özgürlüğü yasaları çerçevesinde terör örgütü üyesi oldukları anlamına gelmediğini” belirterek Türkiye’de yaşananların İsviçre’ye sıçradığını ifade etti.
İsminin açıklanmasını istemeyen Orhan adını vereceğimiz ihbar edilen kişilerden biri, kendileri hakkında yapılan suçlamaların nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı:
“2018 yılında çocukların pasaportlarının yenilenmesi için Türk konsolosluğuna gittik, işlemlerimizi yapmadılar. Pasaportlarımızın iptal edildiğini bu yüzden çocuklara da pasaport veremeyeceklerini belirttiler. Açıklama yapılmadığı için olayın aydınlatılması için Türkiye’den bir avukat tuttuk. Avukatımız bazı yazışmalar yaptı, davalar açtı. Geçtiğimiz 25 Haziran tarihinde, avukatım bana bir mail gönderdi. Mailde Türkiye’de bizim ile ilgili dosyanın içeriği vardı. Çok şaşırdık. Aklımızın köşesinden geçmeyecek şeyler gördük. Dosyada çiftin 4 Temmuz 2017 tarihinde emniyete gittiği yazıyor. Dosyada bizim ile ilgili gerçeği yansıtmayan suçlamalar bulunuyor. İsimlerimiz yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Avukat Duy-Lam Nguyen, “Emniyet raporlarında, bu kişileri ihbar eden kadın ve erkeğin Türkiye’deki makamlara neler söylediği yazıyor. Sigorta işlemleri, banka hesapları, nerede yaşadıkları, neler yaptıkları araştırılmış. Bazı kişiler hakkında tutuklama emri de çıkarılmış” şeklinde konuştu.
Avukat Duy-Lam Nguyen, “Bu insanlar bir araya gelip çay içtikleri, sohbet ettikleri gerekçesi ile terörist olarak suçlanıyorlar. Türk hükümeti 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminden bu yana ‘FETÖ’ olarak adlandırılan bir hareketi terörist olarak görüyor ancak uzun yıllardır İsviçre’de yaşayan bu insanlar DAEŞ veya bir diğer terör örgütüyle kıyaslanamaz” şeklinde konuştu.
14 kişilik grubu ihbar eden çifte, İsviçre Ceza Kanunu’nda bulunan 272. madde uyarınca “Siyasi casusluk” suçlaması yöneltiliyor. Avukat Nguyen’e göre İsviçre vatandaşlarının zararına başka bir devlete bilgi vermenin “casusluk” kapsamına girdiğini ve bu kişilerin 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi.
Söz konusu grup casusluk suçlamasının yanı sıra ‘onur kırıcı davranış’ ve ‘iftira suçlarına maruz bırakıldıkları’ gerekçesiyle geçtiğimiz perşembe günü İsviçre Federal Savcısı’na başvurdu.
Orhan, “Biz terörist değiliz, elimizde ispatlı imzalı belgeler var. Hukuk çerçevesinde hakkımızı sonuna kadar aramaya çalışacağız. Suç olmayan şeyleri suç kavramı altına alamazsınız” ifadelerini kullandı.
Orhan, 14 kişiden çok daha fazla kişinin bu durumda olduğunu belirtiyor.
İsviçre’de daha önce buna benzer başka vakaların da yaşandığını ifade eden avukat Nguyen, Türkiye’deki yeni terör yasasına göre müvekkillerinin 22.5 yıl hapis cezasına çarptırılabileceğini belirtti.
Kaynak: NationalTurk
